az evvel
show tv'de bilmem kaçıncı kez izlediğim..
bu filmle alakalı düşünmeyi en sevdiğim konu: emel sayın'ın
stokholm sendromu yaşayıp yaşamadığı.
zira içine düştüğü durum birçok şartıyla bu duruma elverişli. lakin esir olarak düştüğü o evde kısa zamanda adeta tatile çıkmış bir prenses gibi yaşamaya başlaması meseleyi baya baya karıştırıyor.
stokholm sendromunun cereyan ettiği birçok olayda kurban aciz durumda bırakılır. yaşadığı süreci bir türlü kabullenemez, içten içe kendisine bir kurtarıcı aramaya başlar. ve çok geçmeden gördüğü ilk insanla malum bağı kurar. tabii o süreçte görebildiği tek insan, onu esir alarak o hale düşürmüş, o günlerde gördüğü tek insandır. katili doktor bellemek..
hal böyleyken; emel sayın'ın yaşadığı şey bu muydu?
.
tarık akan'ın yakışıklı değil, erkek güzeli olduğuna dair;
(#2314747)
not: emel sayın.. aramıza giren yıllar utansın!